• KOZ, yani ceviz Juglandaceae (Cevizgiller) familyasının, Juglandales takımında yer alan kapalı tohumlu ve sert kabuklu meyveye sahip olan ağaçtır.
• Ceviz ağacının boyu 40 metreye kadar yükselebilir.
• Bir ceviz ağacı şartlar elverişli ise 300 seneye kadar yaşayabilir.
• Ceviz hasadı ceviz türüne göre, eylül-kasım ayları arasında yapılır.
• Ceviz, bilinen meyve türlerinin en eskilerinden biridir.
Jeolojik devirlerde özellikle üçüncü zamanda, cevizin kapladığı alan bugünküne göre daha da geniştir. Grönland kazılarında ve Sibirya’da Obi nehri kıyılarında buzulların altında ceviz yaprak ve meyvelerine rastlanmıştır. • İnsan beynine olan benzerliği ile dikkat çeken cevizin anavatanının, Pers İmparatorluğu toprakları (bugün ki İran) olduğu bilinmektedir.
• Uzun yolculuklar yapan tüccar ve gezginler, sert kabuğu sayesinde uzun süre dayanıklı olarak muhafaza edebildikleri cevizi, Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya, Hindistan, Çin ve Japonya’ya kadar yaymıştır.
• Babil’in Asma Bahçeleri’nde kocaman ağaçlarda yetişen ceviz, Pers ülkesinde sadece saraylıların yiyebileceği bir meyveymiş.
• Romalılar, kötülüğü kovması, sağlık ve bereket getirmesi için düğüne gelen konukların üzerine ceviz atarlarmış. Dayanıklı, lezzetli ve besleyici olduğu için cevize ‘Jüpiter Meyvesi ‘ ve’ Kral Ceviz‘ adlarını vermişler.
• Orta Çağ Avrupası’nda insanlar cevizin; yıldırımdan, sara nöbetinden, savaşlardan ve şeytani güçlerden onları koruduğuna inanmışlar.
• Fransız köylüleri, eve bereket getirsin diye tavana içi ceviz dolu bir çanta asarlar, gelinler ise ileride doğacak bebeklerine emzirebilecek bol sütleri olsun diye şehrin en büyük ceviz ağacının etrafında dönerek dans ederlermiş.
• Amerikan yerlileri ceviz ağaçları çevresinde kamp kurarak bölgede yetişen pikan cevizine dair inanışlar geliştirmişler.
• Yüzyıllardır kültürümüz içinde yer alan ceviz, yöresel mutfaklarımızda; Baklava, Pestil, Çerkez Tavuğu, Van Kahvaltıları, Güney Anadolu Mutfağı’nın Ceviz Reçeli ve Cevizli Bulgur Pilavı, Burdur’un Cevizli Helvası, Kıbrıs’ın Ceviz Macunu, Zonguldak’ın Cevizli Kömeci, Bolu’nun Cevizli Keşli Eriştesi, İzmir’in Cevizli Taratoru, Bursa’nın Cevizli Lokumu, Tokat’ın Cevizli Batı, Malatya’nın Analı Kızlı Köftesi gibi birçok yemeğimize lezzet katmış, emek ile dokunan halı ve kilimlerimizin yünlerini boyamak için kullanılmış ve halen kullanılmaktadır.
• Cevizin meyvesi besin olarak mutfaklarımızda baştacı edilirken kerestesi de mobilya sanayi ve parke üretimin de ayrı bir değer taşır.
• Yeşil dış kabuğundaki madde boya sanayinde kullanılmaktadır.
• Cevizin kabuğu ve meyvesi dışında, ceviz içinden sıkılarak elde edilen yağı da oldukça kıymetlidir. Aroma terapide ve çabuk kuruduğu için boya üretiminde kullanılmaktadır.
• Ceviz ağacı bünyesinde yağ, tuz, albümin, karbonhidratlar, gümüş iyonu, sodyum, potasyum, B1, B2, B3, B6 ve E vitamini barındırır.
• Ceviz meyvesinde en fazla A vitamini bulunur.
• Düzenli olarak ceviz tüketimi, sağlık açısından oldukça faydalıdır.
• Ceviz ağacı, erozyonu önler, sel ve taşkınları durdurur, barajların dolup taşmasını engeller.
• Ceviz ağacından el ile hasat yapıldığında, cevizin dış kabuğunun bıraktığı yeşil, siyah lekeler kolay kolay çıkmaz. Ancak eller iki dakika kadar sirkeye batırıp, pamukla silinip soğuk suyla temizlenirse, lekelerin giderilmesinde faydalı olur.